6-8 Mayıs 2008, Las vegas


Siyah Şehir

Bu şehir için söylenebilecek en güzel söz bu olabilir. Hayatımda ilk defa gittiğim bir yeri sevmedim. Daha önceki gelişim sadece gece konaklamasından ibaret olduğundan, buradaki kirin pasın farkına varamamıştım. Miami'deki güzel günlerimizin ardından 5 saatlik uçuşumuz için yola çıktık. Zaten uluslararası bir havalimanı olan Miami'den Laz Vegas'a olan uçuşlar kısıtlı sayılır. Belediye otobüsü gibi bir uçağa bindik. Zaten upuzun bir yolculuğumuz hiç bitmek bilmedi. Üstüne uçaktan indiğimiz gibi karşımıza çıkan kumar makineleri bizi daha da şaşırttı. Çölün ortasına bambaşka bir dünya inşa etmeleri yetmemiş bir de burayı tam bir günah çukuruna dönüştürmüşler kapitalist dostlarımız.Fuar nedeniyle geldiğimiz bu şehirde koca 2 gün nasıl geçerdi?



Otel macerasi

Daha nezih olsun, ne idüğü belirsiz insanlar olmasın diye seçtiğimiz Stratosphere Tower otelinde, girişteki holün ortasındaki kumarhaneden resepsiyonu bulmak biraz zor oldu. Sigarasız oda ayırttığım halde sigarasız oda almak zorunda kaldık. 2 gün boyunca genzimizi yakan sigara kokusu ile kalmamız hiç de rahatsız etmedi sanırım onları. Bu söylediklerimden sonra hala gitmek isteyenler varsa hiç tavsiye etmiyorum, ne Las Vegas'ı ne de bu oteli. Dışarıdan oldukça güzel görünüyor, ama içini çekmek için kendimi yormadım bile.




Otele yerleşir yerleşmez hemen uyuduk, zaman farkı da bizi biraz yormuştu. Las Vegas ile Miami arasında zaman farkı var, Las vegas 3 saat geride. Ertesi gün zaman farkından dolayı gün doğmadan ayaklandık, Allahtan otelimizin içindeki Starbucks açıktı da kahvaltımızı yapabildik. Sabah erkenden fuar alanına gittik, ama 9.30dan önce açılmadığı için biraz bekledik. Akşama kadar süren fuarda birçok işgörüşmesinde bulunduk. Daha önSSce Guangzhou'da görüştüğümüz dostlarımızla yine biraraya geldik. Fuar alanında Las Vegas'da olduğumu bile unuttum.

FLAMINGO CADDESİ


Fuar çıkışı alışverişe gitmek için şehre giden otobüslere bindik, şöföre detaylı olarak gitmek istediğim yeri anlattım. Duraklar geçtikçe birtürlü büyük otellerin olduğu caddeye gelemedik, halbuki gözle görünür uzaklıktaydı. Son durağa gelince anladık ki yanlış yoldayız, ama meşhur Flamengo caddesine gelmişiz. Mecburen indik ve biraz alışveriş yaptık.




Ertesi gün yine birkaç iş görüşmesi yapıp son fotoğraflarımı çektim. Uçuşumuza 6 saat kalmasına rağmen, havaalanında beklemeyi tercih ettik. Bu şehir canımızı epeyce sıkmıştı. Havaalanında internet bağlantısı olduğundan uçağımız kalkana kadar seyredemediğimiz dizilerimizi izledik:)

SEMBOL OTELLER,şehrin tek ilginç yanı

PIRAMİT OTEL



PARİS OTEL, EYFEL KULESİ



EXCALİBUR, masal diyari



NEW YORK & NEW YORK
Oteller arasında bence en ilginci. Brooklyn köprüsünden tutun da Özgürlük anıtına kadar her ayrıntı düşünülmuş. Klasiklesmiş New York binaları bile çok güzel yansıtılmış.





Çöl temalı SAHARA OTELİ


Kumar mübtelalılığı bir salgın gibi heryeri sarmış,kumar makinelerini markette, havaalanında, otel lobilerinde (oteller zaten bu işin ana pazarlamacıları) ve çarşıda görmek mümkün. Benim en dikkatimi çeken fotoğraf, tekerlekli sandalyelerdeki 70-80 yaşlarındaki teyze ve amcaların büyük bir iştahla kumar oynaması olmuştu. Çocuklarını alıp buraya tatile gelen insanlar da ayrı bir yorum konusu.


Bir hata yapıp da Las vegas'a yada kardeşimin deyişiyle laz ve gazz:)gelmek isteyenlere tavsiyelerim var ama çok kısıtlı.

1. Otellerin mimarileri gerçekten ilginç, bir zamanlar kuş uçmaz kervan geçmez bir yer olan çölün deyim yerindeyse atmosferi değişmiş. Temalı oteller görmeye değer; New York Oteli bahçesinde Özgürlük heykelinden tutunda Brooklyn köprüsüne kadar, klasik New York binalarından Saat kulesine kadar tüm ayrıntıları ile bir kopyası olmuş aslının.
2. Restoran önerim olmayacak. Zaten hoşlanmadığım bir ortam olduğundan starbucks cafede atıştırmakla yetindim. Sabah sade kahve be muffin benim için çölde vaha gibiydi.
3.Burada ahlak aramak yapılabilecek en saçma şey olurdu. Amerika'daki klasik aile yapısına bile ters düşebilecek bir sosyal yapı var. Geceler uzun ve kirli olduğundan güne geç başlanıyor. Fuar bile 09:30dan önce açılmadı. Erken geldiğimizden kapıda beklemek zorunda kaldık.
4.Buraya kadr gelip çok yakında bulunan Lake Meade ve 4-5 saat uzakta bulunan Grand Canyon'u görmeden dönmemek gerekir. Eğer bütçeniz elveriyorsa helikopter turu da yapılabilir. Helikopter turu oldukça pahalı olduğundan (kişi başı $300) tercih etmedim ama eminim muhteşemdir.
5. Otel rezervasyonunu HotelReservations.com'dan yaptık. Uçak biletlerimizin tümünü bu siteden satın aldık. Başka sitelerde 5-10$ daha ucuzdu ama Türk kredi kartı kabul etmedikleri için mecbur kaldık. Sonuçta memnun kaldık, tavsiye ederim. Las Vegas'da araba kiralamadık. Havaalanından otellere kişi başı $8 ücret karşılığında servis var.14-20 dakikada ulaşım mümkün. Civardaki outlet mağazalara gidiş için ve şehir içi ulaşım için DEUCE isimli bir otobüs var. tekgidiş $2, sınırsız 24 saatlik bilet 5$. Eğer gece konaklaması için gelmeyi düşünüyorsanız buraya strip bölgesi denen temalı otellerin olduğu yere biraz daha uzakta kalan otellerden seçin, araba kiralarsanız otopark sorunu yaşamazsınız.
Grand Canyon'a gitmek isteyenler için minik bir bilgi havaalanlarındaki Budget pahalı olabilir, şehirden de bir şubesini bulursanız taşıt sorununu halledebilirsiniz. Ayrıca Grand Canyon'a giderken sırasıyle Lake Meade (Hoover Dam'a akıyor), Hoover Dam'a (hoover dam elektrik santrali ve Colarado nehri başta olamk üzre birçok nehrin beslediği bir baraj) uğramadan geçeyin. Çok kızıyoruz Amerika'ya işimize burnunu soktuğu için ama hakkını da vermek lazım şimdi, bir giderken onlar yolu çoktan dönüyorlarmış. Daha önceki yazılarımda bunlara değinmiştim.