5 Mayıs 2008' Key West


Ada sanat ve sanatcilarin merkezi olma yolunda!

Keywest`e Veda, Ernest Hemingway`in evi



Key West'teki son günümüz. Beklentilerim tam yerini bulamadı, otelden çıkıyoruz. Adadaki son ziyaret mekânlarımız olan deniz feneri ve tam karşısında bulunan evi ziyaret etmek için kısa bir şehir turu daha yaptık. Bu ev Silahlara Veda’nın yazarı Ernest Hemingway’ın eviydi. Hemingway2in romanlarını okumaktna büyük zevk almışımdır. Silahlara Veda'da bir hemşire ile yaşadığı aşkı anlatmıştır. Hatta türkçesi yetmemiş bir de orjinal dilinde de okumuştum. Kendisini görme şansımız olmadığı için, eve girmedik. Hala hayatta olan altı parmaklı kedisi çok ilgi çekiyormuş oysa. Bu ev ve deniz feneri yazara ilham kaynağı olmuş birçok şeyde. Bir diğer ilginç ayrıntı ise Fidel Castro ve Hemingway dostluğu. Havana'ya sadece 90 mil uzakta olan bu şehir, bu yakınlığa rağmen bağlarını tamamen koparmış Küba ile. Fiel Castro ise Hemingway anısına bir anıt yaptırmış Havana'da.



Keywest gerçekten orijinal bir yer. Lokal bir dergide okuduğum kadarıyla bu adanın mezar tasları oldukça ilginçmiş. Bunlardan birinde “Uykucu Johny” diğerinde de “Sana hasta olduğumu söylemiştim” yazılıymış. Diğer bir tuhaflık da ortalıkta dolaşan horoz ve tavuklar. Ben sadece bir tane sanıyordum ama hemen hemen her evin önünde serbeste dolasan tavuk ve horoz görmek mümkün. Birde vakitli vakitsiz ötmeseler.



Duval Street alışveriş için ideal bir yer, horozlu tavuklu tabak çanaktan tutun da ilginç sloganları olan tişörtler satılıyor. Sanat galerileri de New York’ta gördüklerimden çok daha güzel. Aslında ne aradığına ve bakış açına bağlı bir şehrin yorumu da. Kimisine göre biraz daha az teknolojik ve daha geleneksel bir ada. Ama her yerde ağızbirliği etmişçesine karşımıza çıkan restoran zincirlerinden uzak sub-tropik ağaçlarla dolu bir adada yürümek hiç de fena bir duygu değilmiş. Hele dalgaların kıyıyı yaladığı anlar var ya, keşke o ani dondurabilsem ve hep hatırlasam!



Bu agaclari da gormenizi istiyorum, aslinda oyle bir kamera istiyorum ki goz gibihareket edebilsin. Boylece benim gordugum tum manzaralari siz de gorebilesiniz.




Adayı çabuk keşfettik, hemen vazgeçtik. Bir gün daha kalıp uçağa yorgun binmektense, son günümüzü de Miami'de geçirmeye karar verdik. 4 saatlik bir yolculuk ardından tekrar Miami'ye döndük. Bu defa navigasyondaki en yakin oteli seçtim daha fazla aramamak için, sansıma Best Western, Chateaublue vardı. Otel de fena çıkmadı ve hemen odamıza yerleştik. Yazılarımı okuyanlar benim bu kadar çabuk memnun olmama şaşabilirler yada çok şanslı olduğumu düşünebilirler. Tabi ben hep memnun kalıyorum çünkü otel niyetine kullanıyorum odayı ne havuza giriyorum ne de içinde yaşıyorum, sadece yatmak için geliyorum. ayrıca sabahtan akşama kadar o kadar çok geziyorum ki, akşam odanın nasıl olduğunu hatırlayamayacak kadar yorgun oluyorum. Türk işi temizlik aramıyorum, çarşaflar temiz olsun yeter. Zira benim istediğim tarzda nezih bir odayı sadece HolidaInn Select, Chicago'da buldum.
Otele yerleştikten sonra Key Biscayne'e uğrayalım dedik, hem alışveriş yaparız hem de görmüş oluruz. 1 saati ilerlemiştik ki baktık haritada geri donuyoruz hemen rotamızı dolphin malla cevirdik. Biraz dolaştık, alisveris yaptık ve günümüz bitiverdi.

Key weste gitmek isteyenlere acizane tavsiyeler
1. Nereye giderseniz gidi otelinizi ilk gün için ayarlayın sadece arama faaliyetleri bile zaman kaybıdır.
2. Plaj kalitesini değerlendirme de çıtalarını alçak tutmalarını,
3. Sadece yüzmek için gelmemelerini, dalış ve şnorkel turlarına da katılmalarını tavsiye ederim. Amerika'da tutkulu bir yüzme kültürü göremedim.
4. Yemek alternatifleri için doğal olarak balık lokantalarının olduğunu hatırlatmakta fayda var ( bar tarzı kafelerden hoşlanmadığım için oteldeki balkonumda Türk çayı içip kahvaltımı etmeyi tercih ettim. Çok zor durumda kalındığında tercih ettiğim mcdonalds ya da pizzahut gibi ayaküstü mekânları mevcut olmadığından mahallî bir kafede balık ya da salata tercih ederdim.
5. Grup olarak gelinirse yemek seçenekleri için ayarlama yapılabilir, ama ben her yerde yiyemediğim için yiyeceklerimi yanımda taşıyorum. Çay-kahve pek sorun olmuyor, Amerika'da redroofinn dışında kaldığım birçok otelde odada kahve makinesi bulun (su ısıtmak için kullanılabilir). Redroofinn'de de lobiden dilediğiniz kadar alabilirsiniz. not= Las Vegas otelinde yoktu!!!
6. Gece hayati olmayan insanlar için erken yatmaktan baksa bir çare yok, zira uygunsuz insan toplulukları tuhaf guruplar mevcut haberiniz olsun.
7. En güzel ada olarak Key West bence, diğerlerinin sadece yanından geçtiğim halde. Tavsiyem iyice araştırıp gelsinler ve öyle kalsınlar. Ben Southermost otelde kaldım ($200 + vergi,4 kişi kalınabilir bir odada 2kisilik yatak ve bir banyo var), memnun kaldım.
8. Yine de Türkiye’den şaşmam deniz kalitesinde, taa buralara kadar gelmeye gerek yok (Sibel Can'a şaşıyorum doğrusu her yerini gezdik ama ülkemizden artısını bulamadık)!